Apaçık olarak vücudumuz için telomerlerimizi yeniden uzatabilmek için bir yol olmalıdır. Aksi halde sperm ve yumurta hücrelerimizdeki telomerler diğer hücrelerimizdeki telomerler gibi kısalıyor olsaydı embriyolarımız da yaşlanıyor olacaktı. Böyle bir durumun varlığında anne rahminde gerçekleşen muazzam hücre bölünmesi nedeni ile çocuklarımız bizden daha yaşlı doğarlardı ki insan ırkı sadece 2 kuşaktan fazla var olamazdı.
Üreme Hücreleri Temelde Ölümsüzdür
Ancak üreme hücrelerimizdeki telomerler kısalma ve hiçbir yaşlanma belirtisi göstermezler. Temel olarak onlar ölümsüzdürler. Germ line’mız insanlık tarihinin başlangıcından itibaren aynı şekilde bölünmeye devam etmektedir.
Bu hücrelerin ölümsüz olmasının nedeni telomeraz adlı bir enzimi üretebilmeleridir. Telomeraz hücrelerimizde kormozomlarımızın sonuna sürekli nükleotid ekleyen bir enzim olup telomerlerimizi daima uzun tutar.
Telomeraz üretebilen hücrelerde telomerler kısaldıklarında yeniden uzatılmakta ve böylece hücredeki “telomer saati” bir kez tıkladığında telomeraz bu saati hemen geri almaktadır.
Telomeraz DNA kopyalanması sırasında eksik kalan parçayı tamamlayacak biçimde çalışır. Eğer yeninden sıradaki son tuğlayı koyamadan düşen usta benzetmemize geri dönersek, telomeraz uçarak gelen ve eksik parçayı tamamlayan bir melek olarak tanımlanabilir.
Kromozomların, telomerler ve telomeraz enzimi sayesinde korunmasının keşfi 2009 yılında Blackburn, Szostak ve Greider’e Tıp dalında Nobel ödülünü kazandırmıştır.
Yorumlar
Yorum Yaz
Cevap Yaz